Hasan, Hüseyin Yahut Kerbela Siyaseti
M.Uysal
-Ah Hüseyin ah Hüseyin!
-Ah Hasan Ah Hasan!
-Hasan nereden çıktı ya hu?
-O da peygamber torunu ve Hüseyin'in kardeşi ve o da Yezid tarafından şehit edildi. Siz anmıyorsunuz ben anayım dedim.
-Karıştırma şimdi?
-Neyi karıştırmayayım? Hz Hasan siyaset davanızı takip etmedi ve güya size göre davayı sattı diye mi? Güya Hz Ali soyu hilafet imanınıza zarar verdi diye mi? Hz Hasan da Yezid eliyle şehit edilmedi mi? Niye onu anmıyorsunuz?
-Hz Hüseyin cennet gençlerinin efendisi bir kere?
-Öyle mi ya Hz Hasan cennet gençlerinin kölesi mi?
-Sen ne biçim konuşuyorsun ya hu!
-Ne oldu, Hüseyin siyasetinizin bir sonu olmayacak mı? Bu yas bu kin kime bunca asırdır? Yetmedi mi artık?
-Yezit tarafında mısın birader bunlar nasıl sözler?
-Allah sizin her türlü iyiliğinizi versin. Zaten hep böylesiniz. Ne zaman bu konu konuşulsa hep böyle yapıyorsunuz. Hz Hasan'ın şehadeti umurunuzda değil ama Hz Hüseyin üzerinden siyasetinizi devam ettiriyorsunuz. Kininizi siyasetinizin garantisi yapmışsınız.
kerbela, aşura,
PODCAST
29 Eylül 2017
28 Eylül 2017
26 Eylül 2017
14 Eylül 2017
KRİZ ZAMANI İLETİŞİM
KRİZ ZAMANI İLETİŞİM
M.Uysal
Sosyal medya artık hızlı bir iletişim biçimi lakin hep şu soru var ardında: Ne kadar doğru?
Bu sorunun sorulması çok açıdan gerekli.
-Sosyal medya herkesin paylaşım yapabileceği bir alan.
-Tekil ve doğrulanmamış bilgilerin alanı.
-Herkes ilk gördüğü yahut duyduğu şeyi paylaşıyor.
-Yanlış bir şey paylaşıldığında birden topluma yayılıp yanlış yönlendirmelere sebep olabiliyor.
Daha birçok etken var.
Sonra yetkililer, olayların en sonunda çıkıp açıklama yapıyor: Sosyal medyada yer alan bilgilere itibar edilmemesi falan filan...
Beyler aklınız neredeydi?
Sizin geç kalmanızın faturasını hep mi biz ödeyeceğiz?
Sosyal medyayı henüz anlayamamış bir devlet yönetme biçimi kabul edilebilir değil bu çağda.
Kriz merkezi ne ile kurulur? İlk olarak iletişimle.
Savaşın bile en önemli basamağı muhaberedir (iletişim).
Kriz zamanlarında önce bu iletişimi kriz yönetimi ve halk ile ayrı ayrı kurmalı. Öyle sanıyorum ki kriz merkezleri kendi aralarında gayet iyi iletişim içindeler. Sorun halka doğru ve tek merkezli bilgilerin aktarılmaması.
Ne yapılmalı peki?
Büyük çaplı yangın, deprem, toplumsal kargaşa, felaketler yani toplumun tamamını ilgilendiren krizlerde kriz bilgilendirme ve iletişim merkezi kurulmalı. Üstelik bu iletişimin en büyük ve canlı ayağı sosyal medya olmalı. Sosyal medya karmaşaya en fazla açık alan çünkü.
1- Kriz zamanı sosyal medyadan kesinlikle bilgi ve haber merkez oluşturulmalı ve halka kesinlikle hemen yayılmalı bu bilgiler.
2- Doğruluğu ve güvenilirliği kriz merkezi tarafından sağlanmış bilgiler sosyal medya üzerinden saniye bile sektirmeden paylaşılmalı.
3- Kritik bilgiler elbette paylaşılmayacaktır halk ile ama yine de doğru yönlendirme için başlıklar verilmeli.
4- Halkın doğru yönlendirilmesi için mutlaka bu kanallar kullanılmalı. Örneğin orman yangınında herkes ayrı bir çağrı yapıyordu ve karmaşaya sebep oluyordu.
5- Son felakette gördük ki, artık halk yangının söndüğüne bile inanmadı. Doğru bilgilendirme eksiğini sosyal medyadaki tuhaf paylaşımlara bağlayıp geçemez yetkililer. Bu sorumluluğu almadılar çünkü. Bu hem sorumluluk hem görevdir. Eksik kaldı. Görev ve sorumluluk olması için illa kanun kitabından yazması gerekmiyor.
6- Halk için de şunu ilave edeyim: Sosyal medyada özellikle kriz zamanlarında gördüğünüz paylaşımları hemen bir davranışa dönüştürmeyin. Önce doğrulanmış bilgiye dönüştürün, sorumluluk ve yetki sahibi kişilere ulaştırın ve sonra gerekirse harekete ve davranışa dönüştürün.
Yangınlar vesilesiyle hepimize geçmiş olsun.
Elinden gelenin en iyisini yapmaya her daim hazır bir millet olduğumuzu bir kez daha görmüş olduk bu vesile ile. Bu fertler arasında olmaktan şeref duydum.
Bu tür olaylara karşı tedbirini almış bir toplum olalım ve Allah'a şöyle dua edelim: Bir daha yaşatma Allah'ım.
)
09 Eylül 2017
PEYGAMBERİ GÖRMEK İÇİN
PEYGAMBERİ GÖRMEK İÇİN
(Çocuk İlahisi ve Çıkarımlar.)
M.Uysal(Çocuk İlahisi ve Çıkarımlar.)
Bir çocuk ilahisi var ve ne zamandan beri var bilmiyorum ama çoktan beri duyuyorum. Bana biraz tuhaf geldi. Kültürel kodlar ve itikadi kodlar ile oluşturulmuş. (İlahinin metni yazının hemen altında var. Sesli olarak sosyal medya üzerinden dinleyebilirsiniz.) Toplumun benimsediği bazı bilgiler üzerinde duruyor ve çocuklara bunu empoze ediyor. Yani bir çocuk için hedef belirleyici özelliği var.
Toplumumuzdaki din algısına ve tasavvufi bakışa göre peygamber ölmemiştir ve onunla görüşülebilir, en azından rüyada görülebilir. İlahiyatçılara bakarsanız, Kur'an ve sahih sünnet temelinde peygamber de insandır ve ölmüştür, artık görüşme (Haber alma, bilgi alma, emir alma) bitmiştir.
Aman canım ne olacak, dediğinizi duyar gibiyim. Yahut rüyalarda görülür işte niye abartıyorsun, dediğinizi. Haklısınız, ne olur ki çocuklara böyle güzel bir şeyi hedef olarak versek?
Geçmişe bakalım. İlk zamanlara ve hemen birkaç sene öncesine...
Geçmişe baktığımızda şunu görüyoruz: Sahabe, tabiin ve tabiin sonrası nesil içinde bu iddialar pek yoktur. Rüyasında gördüğünü söyleyenler de emir alma, bilgi alma şeklinde değildir. Ve zaten rüyasında görenler de hayatlarında gören sahabeledir, gayet normal, kimi gördüklerini biliyorlar. Sonra bir furya çıkar... Rüyada peygamberi görüp hadisleri onaylatırlar. Daha sonra peygamberle zuhuratta görüşenler çıkar. Keşif ehli onu görür ve bizzat emirler alır. Yeni bilgiler getirirler. Biraz tarihe bakarsanız ne tür sonuçlar üretildiğini görürsünüz. (Zuhurat ve keşif kelimelerini araştırıp hangi sonuçlara yol açabileceğini görünüz.)
Yakına gelelim...
Peygamberle görüşen adam, sosyal medya kullanımı emri geldiğini söyledi. Olimpiyatlara, konferanslara geldiğini söyledi. Rüyalarında görenler yeni emirler getirdiler. Dahası hala peygamber ile zuhuratta, keşifte, rüyada görüşenler olduğu iddiası sürüyor. Bunlara inanan ve kusursuz itaat eden insanlar var.
Şimdi çocuk ilahisine geri dönelim:
1- Bu ilahide çocuk, peygamberin görülebilir olduğunu düşünecektir zira onu görmek için bazı şeylerini feda etmesi gerektiği söyleniyor.
2- Bazı şeyleri feda ederse peygamber görülebilecektir. Örneğin elma, oyuncak falan gibi. Büyüyünce ne feda edebilir, kime feda edebilir, kime bağlı olmalı ki görebilsin?
3- Çocuk bu ilahi ile peygamberi çok sevecektir. Canını bile feda edebilecek kadar. Peki, bu ilahi aklına mı hitap ediyor yoksa duygularına mı? Duygularına. Aklına da hitap edilip aklı ile duyguları dengelenecek mi ileride? Hayır, maalesef. Duyguları ile hareket eden bir insan neler yapabilir?
4- Peygamber görülebiliyorsa, görüşülebiliyorsa kendisi ile demek ölmedi. (Rüyalar başka.)
5- Çocuk diyelim ileride, kendisi göremedi bu durumda muhakkak görebilen birileri olmalı. Onu bulacaktır. Bulsun tabi!
6- Peygamber ölmüyorsa bu durumda ölmediği söylenen başkaları var ve bu bilgiler de doğru olmalı, diyecektir ve iman edecektir.
7- Bilgiye değil doğrudan sevgiye yönelten bir ilahi. İnsan bildiğini mi sevmeli yoksa sevdiğini mi bilmeli? Hangisi önce olmalı? Yahut olan nedir? Olan şu sevdiklerini hiç tanımayan (Kulaktan dolma bilgileri saymıyorum, onlar sadece propaganda kadar şeyler.) bir toplum.
8- Çocuk bu ilahi ile büyük fedakarlıklar yapmaya hazır hale gelecektir. Ne için? Peygamberi görmek için. Bunun için bir kısayol varsa oraya bağlanmalıdır, tabi zemin hazır. Fedakar bir nesil!
Belki söylenecek şeyler var ama bunlar yeterli. Haksızlık etmemeye çalışıyorum, paranoyak olmamaya çalışıyorum lakin sonuçlar ile iyi niyet örtüşmeyebiliyor her zaman.
Dileyen dilediği gibi düşünebilir.
Ben şöyle düşünüyorum: Kur'an bize Resulullah ile ilgili o kadar çok bilgi veriyor ki, bu bilgileri sevgi ile harman edip çocuklara verilmeli. Bunlar verilirken siyer ile tanıştırılmalı. Resulullah sevgisindeki amaç Kur'an doğrultusunda verilmeli. Resullah'ı sevmenin Allah'ı sevmek olduğu; Allah'ı sevmenin Resulullah'ın getirdiği vahyin anlaşılması ve yine Resulullah'ın örnekliğinde yaşanması olduğu zamana yayılarak iyice işlenmeli. Bu tür ilahileri iyice dinlemek lazım. Çocuk ve müzik çok dikkat isteyen bir alan. Müzik neredeyse kişiliği şekillendiriyor zira.
Gerçi bu yazıyı şöyle bitirseydim çok daha etkili olurdu: "Bu ilahiyi FETÖ hazırladı çocuklar için çünkü tivitleri ikiye katlamak için buna inanacak nesil lazım."
Bu çocuk ilahisini kim yazdı, kim piyasaya ne zaman sürdü bilmiyorum ama böyle bir bağ yoktur. Araştırmadım. Bırakın siz de araştırmayın. Bu kadar ileri götürmeye gerek yok, zaten düşünceler toplumun temel düşünceleri.
Çocuk ilahisi
Peygamberi Görmek için
Peygamberi Görmek için
Neler Neler Neler Neler Vermezdim
Harçlığımın Yarısını Yumurtanın Sarısını
Elmaların irisini Hayır Hepsini
En Sevdiğim Oyuncağım
En Sevdiğim Oyuncağım
Uçurtmam Yarış Arabam Güzel Bebeğim
Harçlığımın Yarısını Yumurtanın Sarısını
Elmanın irisini Hayır Hepsini
Sana Canım Feda Olsun
Sana Canım Feda Olsun
Gönlümün Sultanı Canım Peygamberimsin
Harçlığımın Yarısını Yumurtanın Sarısını
Elmaların irisini Hayır HepsiniPeygamberi Görmek için
Peygamberi Görmek için
Neler Neler Neler Neler Vermezdim
Harçlığımın Yarısını Yumurtanın Sarısını
Elmaların irisini Hayır Hepsini
En Sevdiğim Oyuncağım
En Sevdiğim Oyuncağım
Uçurtmam Yarış Arabam Güzel Bebeğim
Harçlığımın Yarısını Yumurtanın Sarısını
Elmanın irisini Hayır Hepsini
Sana Canım Feda Olsun
Sana Canım Feda Olsun
Gönlümün Sultanı Canım Peygamberimsin
Harçlığımın Yarısını Yumurtanın Sarısını
Elmaların irisini Hayır Hepsini
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)