Osman Said DEMİRYILMAZ ÇOCUKCUK
Selam sana yüreğinde o çocuğu taşıyan dost, 21.01.2014
Bir fotoğraf sadece ama üstü küllenmiş bir kor ateş gibi. Sen de gördün
biliyorum. Herkes gördü… Yüreği sızlayanlar neden bu kadar az, ya da neden bu
kadar kayıtsızız bu çocukcuğa… Yoksa kendi çocuğumuz değil nasılsa mı
deyiverdik, kolayca vicdanımızdan sıyrılmak için. Evet dostnamenin satırlarında
kendini okuyan dost, dön içine, duy kendi sesini… Acaba bu zulme ne kadar
kayıtsız kalacaksın. Ya senin olsaydı bu çocuk, senin oğlun, senin kızın, senin
kardeşin olsaydı? O zaman bakabilecek miydin bu sahneye böyle kayıtsız?!

Bir kıvılcım ister hayat bazen, ama kıvılcım söndürülemezse, fark
edilemezse yangın olur yüreklere sıçrar. Zalim zulmüne ses çıkarılmadıkça doğru
yaptığını sanar, şeytana dost olur da gözü hakkaniyeti görmez olur. Ancak zulüm
devam etmez elbet bir gün son bulur. Zulme seyirci olanlar, yangını fark edemez
çoğu zaman, sanal zanneder, kurgu zanneder. Hele bir de sıklaşınca yapılanlar,
normalleşmeye başlar artık; ki işte o son noktadır. O noktadan sonra olanları
normal gören herkes zulme ortak olur. Kimi şeytani düşüncelerle, kimi bizzat
destek olarak, kimi ses çıkarmayarak, kimi sadece seyrederek ortak olur. Olma
dostum sen olma ortak. Önce şeytani düşüncelerden arın, destek olma, seyirci de
kalma… Zulme rıza gösterenlerden olma!