
https://www.youtube.com/edebya/?sub_confirmation=1
Baba ve çocuk türbe
önünde… Çocuk ellerini kaldırır dua eder gibi…
Baba- Ne yapıyorsun?
Çocuk- Dua ediyorum.
Baba- Ne istiyorsun?
Çocuk- Sınavlarımın iyi
geçmesini istiyorum.
Baba- Kimden istiyorsun?
Çocuk- Burada yatan çok
önemli birisi, ondan istersem daha çabuk gerçekleşir.
Baba- Bunu nereden
biliyorsun?
Çocuk- Herkes öyle
yapıyor.
Baba- Sana biraz Kur’an
öğretmemi ister misin, tam bu konuyla ilgili?
Çocuk- Evet, tabi.
Baba- Rad suresi 14. Ayet
var. Orada Allah’tan başkasına edilen duaların çok sapkınca yani boşa edilen
dualar olduğu söylenir.
Çocuk- Dua nasıl bir şey o
zaman?
Baba- Dua yardım
çağrısıdır.
Ç- Tamam işte, ben de
burada yatan Allah dostunu yardım için çağırıyorum. O da Allah’ın dostu olduğu
için Allah onun bana yardım etmesini kolaylaştırıyor.
B- Peki, burada yatan adam
seni duyabilir mi?
Ç- Bilmem.
B- Hayır, duyamaz. O artık
ölü. Seni ancak Allah duyabilir. Sana ancak Allah yardım edebilir. Fatiha
suresinde söz verdiğimiz gibi, kime kulluk ediyorsak ancak ondan yardım
isteyebiliriz. Hatta derslerine çalışmamışsan, Allah’tan bile yardım alamazsın
sınavlarda başarılı olmak için.
Ç- Ama pek çok konuda
insanlardan yardım istiyoruz, bu da aynı şey değil mi?
B- İnsanlardan istediğin yardımla Allah’tan
istediğin yardım aynı mı?
Ç- Pek değil.
B- Allah’tan istenebilecek
şeyleri kullardan istersen bu şirk olur. Zaten kendi yapabileceğin veya diğer
insanlarla birlikte yapabileceğin şeyleri dua ederek Allah’a yaptırmaya
çalışman senin Allah ile alay etmen olur.
Ç- Nasıl yani, dua ile her
şeyi yaptıramaz mıyız Allah’a?
B- Allah senin hizmetçin
değildir. Sen elinden gelenin son sınırına kadar yapabileceklerini yaparsın
veya bütün tedbirlerini alırsın sonrası için Allah’a yalvarırsın veya çok aciz
bir durumdasındır, yapabileceğin hiçbir şey yoktur... Dua yani çağrı budur.
Gücünün yetmediği şeyde Allah’a yardım çağrısıdır. Gücünün yettiği şeyde bile
olsa o zamanda yapma gücü istemek için dua edersin. Ama asla iş yaptırmak için
dua edilmez. Daha da önemlisi Allah’tan başkasına dua edilmez. Kime dua edersen
onun kulu olursun.
Ç- Rad suresi demiştin…
B- Rad suresi 14. Ayette
Allah, gerçek duanın Allah’a yapılan dua olduğunu söyler. Dua edenlerin,
Allah’ın sevgilileri, dostları, yardımcıları olduğunu düşündüklerine yaptıkları
istekler asla karşılık bulmaz. Böyle istekler yani dualar ellerin sudan uzak
olduğu halde suyun sana gelmesini beklemen kadar mantıksızdır. Boşa yapılan bir
çağrıdır yani boşa edilen bir duadır. Üstelik bu dua seni müşrik yapar. Yani
sonunda yanlış yere dua etmen sebebiyle bir de cehennem cezası vardır. Neden
biliyor musun? Böyle dua etmek nankörlüktür, kafirliktir yani sana verilen
nimetlerin üstünü örtmektir. Bütün nimetleri sana Allah versin ama sen git
başkasına kulluk et, olacak şey değil. Üstelik bu hususta tek ayet de bu
değildir, çokça benzer ayetler vardır.
Ç- Yani peygambere bile
dua etmeyecek miyiz? Peygamberden bile bir şey istemeyecek miyiz?
B- Ne isteyeceksin mesela
peygamberden?
Ç- Bizi bu savaşlardan,
bombalardan, kurtarmasını isteyebilirim. Ya da ahirette beni, yaptığım kötü
şeyler sebebiyle Allah’ın elinden kurtarmasını isteyebilirim.
B- Anladım. Üstelik
Allah’ın elinden kurtaracak, ilginç bir fikirmiş. Yetiş ya Muhammed yetiş ya
Ali, gibi bir şeyler duymuş olmalısın.
Ç- Şarkısı vardı galiba.
B- Peygamberler
insandırlar. Allah gibi değiller yani. Onlar Allah’ın kuludur. Onların
görevleri bellidir. Yaşadıkları sürece insanlara vahyi ulaştırırlar, uyarırlar,
örnek olurlar, müjdeler verirler, açıklarlar, ikna etmeye çalışırlar ve ölünce
görevleri biter. Bize sadece getirdikleri vahiy ve yaşadıkları örneklik kalır.
Bu saydıklarım arasında, öldükten sonra bizi kurtarma gibi bir görevleri
olduğunu duydun mu?
Ç- Hayır, ama insanlar…
B- Bak şimdi önemli bir
şey söyledin: İnsanlar, dedin. Bu din insanların dini değil Allah’a ait bir
din. İnsanların değil Allah’ın ne dediği önemli. Fakat bu bir tercihtir seni
zorlayamam. İster senin gibi basit, ölümlü, her şeyi bilmeyen, hiçbir şeye gücü
yetmeyen, hırsları, istekleri, hayalleri olan, beslenmek zorunda olan
insanların dediklerini önemsersin; istersen de seni yaratan, seni doyuran, seni
koruyan, her şeyin sahibi olan, öldükten sonra da seni diriltip hesap soracak
olan Allah’ın dediklerini önemsersin. Tercih senin fakat tercihinden sorumlu
olacaksın.
Ç- Fatiha suresini okurken
hep hatırlattığın şey yani?
B- Evet, kime kulluk
ediyorsan ondan isteyeceksin. Tam tersine bakalım şimdi: Kimden istiyorsan onun
kulu olursun. Aciz bir insanın ölü ya da diri, Allah dostu veya peygamber fark
etmez… Bir insanın kulu olmak ister misin?
Ç- Beni yaratan, yaşatan,
nimetler veren, öldürecek sonra da hesap soracak olana kulluk etmek daha
mantıklı sanırım.
B- O halde gel şimdi
burada yatan adam için dua edelim.
Ç- Ha, anladım. Ondan
istemeyeceğiz onun için isteyeceğiz.
B- Çok iyi anlamışsın.
Allah’ım, biz bu kulunu
iyi bir kul diye duyduk, iyilik yaptıysa karşılığını kat kat ver. Bizim için
güzel şeyler bıraktıysa geriye, ondan razı ol. Kötülükleri de varsa onu
bağışla.
Ç- Ama böyle olmaz ki, sen
onu bizim gibi bir insan seviyesine indirdin.
B- Mesele buydu zaten.
Allah ile insan arasındaki farkı anlamak ve ona göre yaşamak. Kime, ne için,
nasıl, ne zaman, hangi şartlarda dua edeceğini öğrenmek dinini de doğru
öğrenmektir aynı zamanda.

0 Response to "Çocuklaramıza Dua Öğretimi Rad 14"
Yorum Gönder