SOSYAL MEDYA: BURAYA ÇÖP DÖKMEK YASAKTIR!
Mustafa Uysal
Sosyal medya çok önemli bir mecra iletişim açısından.
İnsanlar iletişimin tadını çıkarıyorlar ve hatta suyunu çıkarıyorlar. (Deyimi bozduğumu biliyorum.)
Elbette çıkarsınlar. Nihayet iletişim her insanın hakkı.
Peki, asıl soruya gelelim: Bugün sosyal medyada yapılan işlem tam
olarak bir iletişim midir? Bu soru bir kenarda dursun. Nihayetinde bu
konu ayrı ve genişçe işlenmeli. Hedefimizde bu yok zaten.
Son günlerde sosyal medyada çok tuhaf paylaşımlar görüyoruz. Örnekle
anlatalım: Ölmüş akrabasıyla fotoğraf yayınlayanlar dahası bunu
beğenenler, acile gelen ve nefes alamayan babasının başında fotoğraf
çekip (selfie) “Babamı acile getirdik, nefes alamıyor adam.” Diye
yazanlar. Üstelik gülümsüyor zira fotoğraf çekilirken gülümsenir ilkesi
ihlal edilirse fotoğrafın sıhhati zedelenir(!) Af edersiniz, tuvalet ve
banyoda bile fotoğraf çekip yayınlayan var.
Evet, bizi ilgilendirmez. Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler…
Yine de belki ilgilenenler için biz söyleyelim ve farkında olmayanlar farkına varır ümidiyle uyarı görevimizi yerine getirelim.
Bir hikaye:
Geçen gün kahvede arkadaşlarla oturuyoruz (homososyal erkek mekanı)
arkadaşlardan birisi cüzdanından iki fotoğraf çıkarıp
30 Mayıs 2015 Cumartesi
26 Mayıs 2015 Salı
21 Mayıs 2015 Perşembe
Vahiy ve Yağmur
Vahiy ve Yağmur
Mustafa Uysal
Allah vahyi yağmura, yağmuru vahye benzetir.
O yüzden Kur'an okunduğunda bir bahar yağmuru hayal edin.
Elbette yağmur yağdığında da bir vahyin yüreğinize indiğini.
Yağmur inmeyen toprakları gözünüzün önüne getirin. Kur'an'dan uzak kaldıkça siz de öyle kuruyup gideceksiniz.
Kalbinize, hergün biraz da olsa vahyin can suyu yağmurunu yağdırın ki, neşe dolu canlı bir kalbiniz ve ahiriniz BAHÇE olsun.
Mustafa Uysal
Allah vahyi yağmura, yağmuru vahye benzetir.
O yüzden Kur'an okunduğunda bir bahar yağmuru hayal edin.
Elbette yağmur yağdığında da bir vahyin yüreğinize indiğini.
Yağmur inmeyen toprakları gözünüzün önüne getirin. Kur'an'dan uzak kaldıkça siz de öyle kuruyup gideceksiniz.
Kalbinize, hergün biraz da olsa vahyin can suyu yağmurunu yağdırın ki, neşe dolu canlı bir kalbiniz ve ahiriniz BAHÇE olsun.
13 Mayıs 2015 Çarşamba
DOSTNAME-XXVI (Maden)
Ey gönül dostum, 13.05.2015
Yazmak bir terapi bazen. Bir hikayenin içinde, romanın satırlarında,
bir şiirin Türkçe kokan mısralarında gezinmek, bir yeşil bahçede gezinmekten
farksız benim için… Nefes alıyorum adeta kalemin ucundan, kağıdın kokusundan…
Hele bu yazış serüveni sana ise… Bir başka aleme götürüyor beni. Lakin bu kez
bir hikaye anlatacağım sana. Bambaşka bir hikaye… Alın yazısı kapkara yazılmış,
yüreği bir başka atan, alnında helal kazancın teri, ruhunda yaşanmışlıklara inat
bir başkaldırışın hikayesini! Sana bir maden hikayesi anlatacağım.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)