Boşluk
Mesut Sütçü
Boşaldı pencerenin arkası
Boş gözlerle bakıyorum artık
Sokak kapısına
Boşaldı zemberek
Açıldı kilitler
Ve gelenler
Kaçarcasına gittiler
Koca bir yalnızlığın düğünü
Odamdaki şenlik
Masamda beyaz sayfalar
Bahtıma kefenlik
Ey zaman
Yüzüme unutmuş bir resim çiz
Ey şiir
Ruhuma kıyafetini giydir
Çıkma dizelerdeki giz
Ey şair
Kalemini kalbime değdir
Gerçekten bir ses duyulsun artık
Yalanların ortasında kaldık ikimiz
PODCAST
22 Haziran 2012
Şehitler Diyarına Yolculuk
Şehitler Diyarına Yolculuk
Osman Said DEMİRYILMAZ
Çanakkale denince büyük bir destan gelir herkesin aklına... Çanakkale il sınırını geçince o manevi havayı hissedersiniz. Yaklaştıkça kat kat artar içinizdeki heyecan. Çok büyük insanların yanınızda olduğunu hissedersiniz. Kimi zaman size yol gösterirler, kimi zaman kendi lisanları ile “gel” derler.
Arabanın lastiği toprağın sesini taşırken kulaklarınıza, bir kahvehanenin önünde mola verirseniz, sıcak çaylarınızı yudumlarken, sıcak insanların, sıcak sohbetleri ile karşılanırsınız. Size önce o çevrede yaşanmış menkıbeleri anlatırlar. Hele bir de sizin onlarla ilgilendiğinizi görürlerse size olan sıcak muhabbetlerini arttıracaklardır. Önce onlardan alırsınız çevre hakkındaki gerekli bilgileri
Osman Said DEMİRYILMAZ
Çanakkale denince büyük bir destan gelir herkesin aklına... Çanakkale il sınırını geçince o manevi havayı hissedersiniz. Yaklaştıkça kat kat artar içinizdeki heyecan. Çok büyük insanların yanınızda olduğunu hissedersiniz. Kimi zaman size yol gösterirler, kimi zaman kendi lisanları ile “gel” derler.
Arabanın lastiği toprağın sesini taşırken kulaklarınıza, bir kahvehanenin önünde mola verirseniz, sıcak çaylarınızı yudumlarken, sıcak insanların, sıcak sohbetleri ile karşılanırsınız. Size önce o çevrede yaşanmış menkıbeleri anlatırlar. Hele bir de sizin onlarla ilgilendiğinizi görürlerse size olan sıcak muhabbetlerini arttıracaklardır. Önce onlardan alırsınız çevre hakkındaki gerekli bilgileri
15 Haziran 2012
DURAKSIZ DAVA ADAMI FEVZİ COŞGUN
DURAKSIZ DAVA ADAMI FEVZİ COŞGUN
Mustafa Uysal
Değerli Hocamı Hakka uğurlamak sahiden büyük bir boşluk hissi doğurdu kalbimde. O büyük heyecanın yeri şimdi boş kalacak. Sahici bir DAVA adamını kaybetmek üzücü olsa da biz onun Allah'ın rahmetine daha layık olduğuna olan inancımızla teselli buluyoruz.
Ölüm hepimizi derinden etkileyen hayatımızın en büyük gerçeklerinden birisi… Ölüm olmasaydı icat etmek zorunda kalırdık, diyen Batılı düşünürlerin çizgisindeki basitlikle bakmıyoruz biz ölüme. Ölüm ancak bir başlangıçtır bizim için. İnsan görevini tamamlayınca aramızdan alınıyor. Fevzi Hocam da demek görevini tamamladı ve aramızdan alındı. O artık ebedi mekanına döndü. Ölüm gitmekten değil dönmekten bahseder. Hepimiz O’ndan geldik yine O’na döndürüleceğiz. Buna iman ettik. Bu iman sayesindedir ki ölüm bizi ümitsizliğe ve derin bir boşluğa itmez. Artık aramızda olmayacak olması bir eksikliktir belki ama bu eksiği dolduracak fikirler
Mustafa Uysal
Değerli Hocamı Hakka uğurlamak sahiden büyük bir boşluk hissi doğurdu kalbimde. O büyük heyecanın yeri şimdi boş kalacak. Sahici bir DAVA adamını kaybetmek üzücü olsa da biz onun Allah'ın rahmetine daha layık olduğuna olan inancımızla teselli buluyoruz.
Ölüm hepimizi derinden etkileyen hayatımızın en büyük gerçeklerinden birisi… Ölüm olmasaydı icat etmek zorunda kalırdık, diyen Batılı düşünürlerin çizgisindeki basitlikle bakmıyoruz biz ölüme. Ölüm ancak bir başlangıçtır bizim için. İnsan görevini tamamlayınca aramızdan alınıyor. Fevzi Hocam da demek görevini tamamladı ve aramızdan alındı. O artık ebedi mekanına döndü. Ölüm gitmekten değil dönmekten bahseder. Hepimiz O’ndan geldik yine O’na döndürüleceğiz. Buna iman ettik. Bu iman sayesindedir ki ölüm bizi ümitsizliğe ve derin bir boşluğa itmez. Artık aramızda olmayacak olması bir eksikliktir belki ama bu eksiği dolduracak fikirler
11 Haziran 2012
KELİMELER İLE KURULUR KÖPRÜLER
KELİMELER İLE KURULUR KÖPRÜLER
Osman Said DEMİRYILMAZ
Dosta gül kadar güzel gelen, düşmana kurşun gibi işleyen, bazen dirilten, bazen öldüren kelimeler... Şimdi neredeler? Kayıplara karışan kelimelerden sonra dosta da düşmana da ağır bombardıman silahları gibi, makinalı kelimeler diziyoruz şimdilerde... Duyguların uçlarına bağladığımız masum kelimeler, artık yanlış kullanılan kelimelerin ardında gizleniyorlar galiba! Pekî bu saklanış niye? O güzelim kelimeler acaba ehliyetsiz ellerde, kifayetsiz dillerde harap olmaktan mı çekiniyorlar? Sanırım bunun en büyük sebebi okumamak veya okuduğunu idrâk edememek! Osman Said DEMİRYILMAZ
İstatistiklerde geçen, sıkça duyduğumuz “okur-yazar oranı” diye bir tabir var; Ama ne zaman okudukları ve neler yazmaya çalıştıkları meçhul! Çok değil, sadece on beş günde bir kitap okuyan (ort.günde 20 sayfa) bir insan, elli-almış senelik
05 Haziran 2012
GÜLE VARAN KARANLIK
GÜLE VARAN KARANLIK
Osman Said DEMİRYILMAZ
Güneydoğunun ücra köylerinden birinde bir küçük mekân içindeydi ve her yer bir anda karamıştı. Gece, kış ve gönlüne doğan hisler gibi kapkaranlık. Nedensiz bir hüznün ifadesi…
Bembeyaz karlar bile artık yağmaz olmuş! Ama sıcak insanların sıcak memleketiymiş bir başka deyişle çalıştığı bu yer. Sadece kışları başıboş esen rüzgarlar uğrarsa üşürmüş sıcak dostluklar, o da bir evden bir eve gelene kadar. Kaçak elektrik ile ısınan elektrik sobaları, meşe dolu olduğu için gümbürdeyen sobalarla birlikte yanınca sıcak dostluklar taş binaların içinde bozulmazmış kış olsa bile… Tabi yakın zamanda yakacak meşe kalırsa… Beklide bu geleneksel sıcaklığın neticesiydi bu karanlık!
Bir yılbaşı gecesi, bir taş bina… Adına “lojman” diyorlar resmi dilimizde… Televizyon, radyo, bilgisayar hepsi var ama elektrik yok! Vardı birkaç saate
01 Haziran 2012
KUR’AN KENDİSİ HAKKINDA NE DİYOR?
KUR’AN KENDİSİ
HAKKINDA NE DİYOR?
Bu, Arapça bir Kur'an olarak, âyetleri bilen bir kavim için
ayırt edilip açıklanmış bir kitaptır. (FUSSİLET/3)
Ve işte biz o Kur'ân'ı Arapça bir hüküm olarak indirdik.
Yemin olsun ki, eğer sen, sana vahiyle gelen bu bilgiden sonra onların
keyiflerine uyacak olursan, sana Allah'dan ne bir dost vardır, ne de bir
koruyucu. (RA'D/37)
Muhakkak ki, biz onu anlayasınız diye Arapça bir kitap
olarak indirdik. (YUSUF/2)
-
Gönderilişinin bir çok hikmeti vardır
De ki: "Şahitlik yönünden hangi şey daha
büyüktür?". De ki: "Allah, benimle sizin aranızda şahittir ve bana bu
Kur'ân vahyolundu ki, onunla hem sizi, hem de sizden sonra kendisine
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)